Hepimiz nefessiz kaldık!

“İnsanlık” diye atfedilen kavramı yüzyıllardır tanımlamaya çalışıyoruz. İnsan kimdir? İnsanlık nereye gidiyor? İnsan olmanın bedeli nedir? Tarihler 26 Mayıs’ı gösteriyor. Yer Amerika Birleşik Devletleri. Saatler ise 46 yaşındaki George Floyd’un öldürüldüğü an da durdu. Dünya, sessizliğini koruduğu kış uykusundan sonunda uyandı. Siyasetçiler pusuda susmaya devam etti. Önce Amerika, sonra tüm dünya alevler içerisinde yandı.

Ya siyahsındır ya beyaz! Yıllardır bize öğrettikleri şey bu değil miydi?

İnsan olmak bu değildi. İnsan olmanın bedeli bu şekilde olmamalıydı. İnsanlık uzaya çıktığı yüzyılda bir siyahiyi canice dizlerinin altında ezerek öldürmemeliydi. Bunun suçlusu milyonlarca kişi var. Yargılamak zorunda olduğumuz milyonlarca… insan demek istemediğimiz canlılar var.

Bundan 6 sene önce Eric Garner bir polis tarafından boğazı sıkılarak öldürüldü. Siyahi idi. Bugün 2020 yılında George Floyd bir polis tarafından ezilerek öldürüldü. Siyahi idi. Yüzlerce yıl boyunca köle olarak kullanılan insanlar oldu. Öldürülen daha nice insanlar oldu. Hor görülen, adaletsiz bir toplumda yaşamak zorunda kalan, hakları ellerinden alınan insanlar oldu. Onların hepsi siyahi idiler. George Floyd yalnızca kendi için değil, onlar içinde bağırdı. “Nefes alamıyorum!” dedi hepsi için. Peki ya biz? Biz de onlarla birlikte nefessiz kalacağız. Her bir hayat bizim için önemlidir!

As Poseidon Vision, we choose to be colorless in this badass world until humaneness regins. Each life does matter!!